“Sana büyük bir sır söyleyeceğim Zaman sensin”
L. ARAGON
Gözlerini göndersen biraz kalsalar
Yok, bu karanlık çekilir gibi değil
yok, bu karanlığın adı başka
Yüzsüz, yalancı, küstah, embesil…
Dişleri takırdatan yalnızlıkta
sorgusuz sualsiz, ayaz mı ayaz
Acı uykular içiriyor, kinli kâbuslar
Çekince bıçağını olur olmaz
delil melil bırakmıyor ortalıkta
Gözlerin diyorum, dörtnala yetişir
adamı ipten alır bir bakışta
Yok bu karanlık, aymaz, sersefil
kalkarsa altından gözlerin kalkar
Gözlerini diyorum, afişlemeli
varoş maroş üşenmeden, ivecen
Arılık duruluk neymiş görsünler
Titresin gazabından korku çağı
zinciriyle dalga geçsin son parya
Gözlerini görüp çıksın öfkesinden
aklını dağlarla bozan eşkıya
Gözlerini diyorum, bir güzel üleştirmeli
anne sütü hızıyla bereketli
Gözlerinden başlamalı sonsuzluk dersi
gözü pek fenerler eşliğinde
Yitik seferlerden sıyrılıp tüm gemiler
gelip gözlerinde demirlemeli
Kaç bahar çıkarsa yeşilinden
gözlerinden almalı rengini
Kim kime dum duma geveze gezegen
ışkın ıslıklar dolayıp diline
dönmeli benliğine kestirmeden
Elsa’dan süzgün bir kadın abdal
gül içinde bırakmalı üşüyeni
Aşk kadar gerçek ve enternasyonal
gürül gürül yürümeli kirpikçerileri
Devrimse devrim, o büyük saati
kurmalı çatırtıyla göz kararı
Pattadak devirip tacı tahtı
gelsin gözlerinin cumhuriyeti!
Gözlerinden geçenin ki aklı tarumar
Gayrı sineye çeksin her felaketi