Lokman Kurucu

AĞIRLIK – NAZAN ŞAHİN

bir büyüme yavaşlıyor içimde gülüşlerine isabet alınan çocukların bedenlerinde yeşeren otlarda küçücük bırakıyor ayaklarımı izlerinden dökülmüyor kabuğumdan hiçbir yara yemyeşil bağdaşı çözülüveren kalbim kederli bir orman uyuyor kollarımda

İncele...

BİR FALIN ANLATTIĞI – FATMA ARAS

Yalnızlığa eşlik eden bir kahve yoldaşlığı işte fal… Fincanımda iki göz sonsuzluğu ağırlıyor… Çizgilere oturmuş anlamlar iç çektirdi sesler ateş eşeledi, yerden göğe anı sessize aldım düş soyundum, düş giyindim iç cebimde köz misali sevgilim elim, yüzüm kaygılı korkuları yumrukladım endişeli telveler tabağa akıyordu bazen düz, bazen ters rüzgâr esti saçımda benim fala sığınmam ablamı…

İncele...

Kemal Varol – Kin Yolu

varmak dediğimiz hep bir vahadır hiç gitmeyenler sonunda herkese yol olurlar ne zaman uzağa baksak boşluğun develeri kalmak dedikçe uzaklar içimize şüphe damlar yanık otların çağırdığı rüzgâr oluruz giderek o son meşeye çırpınan ayaklarımız kin dolar kadim kervanların vasiyetiyle susarız çöle anlarız gitmekle de tamamlanmaz yollar yollar, yollar; bir gün elbet konuşacaklar hiç gitmeyenler sonunda…

İncele...

PORSELEN BEBEK – Gülçin Sahilli

Çocuk çığlıkları düşerdi üstlerine Gözleri sabun yanığı, bir eğri mavi leğen Annelerinin rahmine sığınmacı İlk evlerine dönemeyeceklerini bilmeden O dünlerde, Çaput ağaçlarına sarınıp uyurduk Kadınlar aşardı önümüzdeki tepeden Çıplak topuklarında kaderleri kazılı Dokuzuna ermeden yemenilenmiş kaderleri Adlarına imzalı tarla sınırlarında Bir ağlardık bir ağlardık ki Evlerin pencereleri tuz tutardı Gözlerimiz bayramdan cenazeye dönüp gelir İki…

İncele...

komalı tiyatro- Özgür Zeybek

prolog  sizi izliyorum aynalar boyumca, ellerim kayıp böylece bir sırra tutunuyor dudaklarım kıvrılıyor, eğiliyor ve kırılıyor sonra bitti bütün anlatacaklarım, sizi izliyorum. göğsümdeki aynada saçlarını tarıyor fahişeler bir şarkının nakaratına tutunup, bir kadının göbek deliğinde saklanıyorum yeniden doğuyor çocukluğum, sonra yine ağlıyorum beyaz şaraplar, kırmızı kavgalar ve siyah aşklar  kasıklarında üzüm bahçeleri taşıyan kadınlar tanıyorum ;…

İncele...

Birinci Temrin: Kurban – SELİM TEMO

Süleyman öldü, yaşasın şakir! şimdi şiir dediniz biri sıkılıp gitti bendim o sefil üşümüş elinizde belki çok şey değildir aşkın ölümü gerekirse aranır öpülmüş resimlerde Japon bir sevgilim var -demek sizin de makyajlı bir Meryem gibi yitirmiş masumiyetini kiss diyor sex anlıyorum niyeyse merdivenim belki de onca bol ihanetten garsonu vurun lütfen çok tıkırtı yapıyor…

İncele...

KIRIK AĞIT – VEYSEL ÇOLAK

Bazıları yatağında bir mermiyken ölüdür. Kendini, akşamları unutma. Ah, bir gülebilsen yıkanır ağzın benim ömrüm seninle iki nefes arası bırak, dağılsın çürüten uzaklıklar bana bir deprem bağışla saygılı ol yitirmek korkusuna. Hiçbir silahı namlusundan öpme belki yenilirsin, belki ayrılık haklı çıkar teksin ve yalnızsın üstelik. kimi nişanlasan kendini vurursun Artık her kent senin uygunsuzluğunla başlar…

İncele...

KAPGÖÇ – AHMET GÜNBAŞ

I. Yenilgimi sevemedim bir türlü Nasıl da bilenmişim, her yanım kesiyor Kapgöçle getirildim Gözü dönmüş sürek avından.. Capcanlı, seyirlik Üfleyip geçtiler fitilimi İnanmazsan derme çatma tarihime sor Suyun sözlüğüne karıştılar, buğdayın cömertliğine Ormanın nefti kucağına mevzilendiler, gecenin çatlağına Ayın dalgınlığından yararlandılar sinsi ve sapkın rüzgârım pışpışlarken düşlerin beşiğini Hâlâ kulaklarımdadır toprağımın çığlığı – şakıyıp dururken…

İncele...

Katerina Gogou Portresi – Taylan Onur

Exarcheia, Atina’dan bir kadın, anarşist, şair, sinema oyuncusu, barikat dövüşçüsü ve anarşist Katerina Gogou’nun şiir dünyasına bir yolculuğa çıkalım. Bu yolda tutuklamalar, işkenceler ve infazlar var, direniş ve cesaret var. Ama en çok anarşi var! 1 haziran 1940’da doğan Gogou, ikinci dünya savaşının yarattığı ekonomik buhranda çocukluğunu geçirdi. Gençliğinde ise yasaklamalar, sansürlerle karşılaştı. Paranoyak  yönetim…

İncele...

Huzursuzluğu Örgütlüyorlar – Rahmi Emeç

Şapkadan çıkarılmış bir kibir seninki Modern çağın notalarına dokuna dokuna, sahibini aradığı tasmayı gezdiriyor elinde, mezuranın endam ölçtüğü çarşıda. Çarşıda ayar çekilmiş huzursuzluk Etikete itaat öneren ekran cambazına, banknot taşıyor kasalar arası, ve ajansların dergahında tasarruf genelgesi. Genelgeye ses verme günleri diyorum ben buna Türkiye yüzyılından yoksulluk manzaraları, gidip sözünü tartsın istiyorum itibar besleyenin, kirası…

İncele...
FacebookTwitter