…Ama yedi bacaklı bir kabuklunun, olmadığı şeyleri düşlemesi anlamsız.
Oysa ben de isterdim;
gökyüzünün tohumları kadar hafif olmayı.
Her şey fazla büyük ve ağır bu diyarda.
Küçücük böğrüme dert düştü.
Kıvrılıp gitmek en iyisi.
(Sahile varana kadar yuvarlanır.)
Kıvrılırsam batarım;
Açılırsam yüzerim.
Yüzey alanımı genişleteyim en iyisi.
(Hop)
Pırrttt…. Haydi…
Suyun üzerinde
bir ışığın gölgesiyim.
Karanlık çatana kadar süzülüşe devam.
Balıklar esneyebilir mi acaba ?
(Kim olduğunu düşleyerek uyanır…)