Araplar parası neyse verip alıyordu topçuları
Rusya yanaşmıyordu tahıl koridorunu uzatmaya
televizyonlar son dakika anonsuyla geçiyordu Taksim’deki patlamayı
Mersin’e doğru yola çıkıyordu Karakas menşeili kokain gemileri
Aynen kanka Allah’a emanet selamün aleyküm ve aleyküm selam
ve oy veriyorduk biz cümle sığırtmaçlar içinden en fiyakalısına
Telefonda konuşuyordu bir kadın ayaklarını sallaya sallaya
Barbie bebek filmi gelmişti sinemaya koştur koştur
benim dişim ağrıyordu çekilecekti görünüşe bakılırsa
imamlar, asiler gaz veriyordu kalabalığa
kalabalığı hoş tut kalabalığı coştur
Gözüme kaçtı bir kadının bacakları nasıl uyandı karıncam
kaldığım otel odalarındaki dağınık çarşaflar geldi aklıma
ben bir keresinde bir kadını beklemiştim yıllar boyunca
yağlı saçlarım ele vermişti beni bir de ayaklarımdaki pranga
Rusyamı modern bir testereyle kestiler içinden çıktı
bir persona – kalbimde korkuyla beslenen
istenmeyen adam ilan edildim hani şu persona non grata
tuttuğum balıklar denize kaçtı, şuramda kuşkonmaz çıtırtıları
oramda onmaz bir yara
Aynen kardeşim aynen hepimiz birimiz için birimiz hepimiz
kaş kaldırma operasyonları, yılan zehirleri, pişpirik kaçamaklar
Titanik battı, onu görmeye giden denizaltı battı, mülteciler battı
Baltık denizinde bir adaya sattılar beni bir meyhanede açıldı gözüm
Hepimiz benzedik birbirimize, üç cümle yetiyor anlaşmak için
aynen öyle aynen, aleyküm selam ve esselamün aleyküm
