Erimiş maden gibi gri ve dümdüz olurdu yüzü
kil benizli ay misali, insan derisinin son solgun hali
ya yarı öyküyken rüyada ya ahreti tam ölüyken mezarda
görürdü yüzünü balkıyan balık gibi gümüşsü
hayattan doğru kalkan ruhun son biyolojik üssü
Canetti yakıştırmıştı onu, o söz “muamma”
içinde “amma”sı varsa da cümlesi “muamma”
kırmızı ve çırılçıplak, kalıverirsin önün arkan boşluk
onu mu kastediyor, Delfi Kahinlerinin dahi açıklayamadığı hal
onunla mı eş tutuyor, ruhsal bungunluk, o hal utanma
Hep söylerim şarkı köpeklerin, şiir kedilerin olacak
ses veren bir gün yalnız onlar kalacak çünkü
yüzlerine bak handiyse cümle kuracak her biri, her
şeyi gördü onlar bize ait ne varsa, biri bir gün bir konuşsa
lahzada çözülür insanın yüzüne ait o muallak muamma
Tahir Musa Ceylan