yutulan şehirlerin kurutulmuş göllerin
hayatla boyanmış ölülerin
şahitliğinde buldum kendimi
sakız ağacının içine saklanmış
korkak şair!
çık oradan!
geldiğimiz yerleri yaktılar
gitmek istediğimiz yerlerde
hasret ve açlık var
diye
defterler defterler ve defterler
kıyamete kadar ağır cümleler
yüklüyorsun boynuma
sıkıl!
sıkıldım!
ne toprak ne gökyüzü ne şiir
ne de sonsuz olmayan şu deniz
yaprakları çocukluktan
başka bir ağaç buldum
ben, gidiyorum