ARAF – ÖZLEM TEZCAN DERTSİZ

konum atsam bulamazsın, çünkü kayboldum talanla kalan arasında bir yerde çelme sokak belki, düşkıran apartmanı ya da cehennemden kiralık dünyaevinde. öpmeden önce son çıkıştan süzülürken sen gitmek için onca aydan açarayı seçmişken deli gibi güller açtım caddeye karşı içim görünmüyordu oysa dikenden seller sular gibi okurken aşk şiirlerini kalbimin kitabında neden hep kekeledim? söylemedi sokaklar,…

İncele...

Avlusu Düğün Gecesi – Neslihan Perşembe Kulakoğlu

Süslü geminin bordasında aşk Akdeniz dalgalarında neşe Gavûr dağlarının gözyaşı ağaç köklerine düşen sevinç. Yasef dost halayında Yusuf kuyudan çıkmış Joseph’in sofrasında hoşgörü ikram ediyorlar düğün alayına… Baştan çıkıyor anasonla Uzun Çarşı peynirleri baharatlar cilveli kızlar içlenen köftelerin kalbinde. Yaşlı avluyla dans ediyorlar ılık ezgisinde Harbiye’nin asi çağları diriltiyorlar. Gelin bilir miydi kendisiyle Hatay beyazları…

İncele...

devir – Esra Ünal Sağlık

devir *derviş zaim’in devir filmine bir filmde gördüm boynuzu kesilmiş geyiğe tahta boynuz yapan adamı mavisi solgun dünyanın atsız süvarisiydi belki mezarlar parselledi tenime çarpa çarpa ilerleyen şehir. beni sadeliğimden vurdu karmaşa annelerin kalbi sıvılaşsın istedi gizleri maskelere yeğleyen yanım böyle yitirdim bu karnaval havasını tekinsiz sokaklarda öldü kadınlar. oysa umudu kodlasınlar istedim kurslardan esnedi…

İncele...

HİÇ OLMAZSA BİR CUMARTESİ – Semiha Taş Özenç

Sürdü cezveyi kora haram evin gözleri kudurgan öfkeyi kustu ateşe. Bütün ömrü kar altında kapıda küfürlü gözler iğrençliği getirdi odaya yapışkan ten kokusuyla adam. Acılar koyun koyuna yatakta aklındaki teslimiyet zindan bahçeye bakıyor kederli altüst olmuş evin her penceresi, göğün yüzü kırış kırış allak bullak bakışı. Kanında yürüyor yedi kuşak sınıraşan uçları tomurcuk. Şimdi gökyüzü…

İncele...

Öpücük Şiirleri Antolojisi – Gülce Başer

Beyaz bir şapkadan düşüyoruz, tavşanlarla birlikte Tam oraya kuruluyor benek, avuç içlerime kadar dudak kesildiğim Tutsanız onları sizinkilere dek Önümüz ortamız ruj renk Heceli parmaklarınızla yasemin üfleyen gecelerden geçerek Büküldüğümüz… Sâki merdivenden aşağı loş beyaz Beni duvara yasladın ve sürttün burnumu Bir açıklama buldum kendime, düşün düşün İnsan çeker kendi nazını hatırına Nefesleri boğazdan alan…

İncele...

Say – Fatma Aras

Nazlı bir bulut iner ağzına çeker nehir, düşerim haya bakışlarım köpüklenir bir köprünün altında bir sese tutunurum sen beni yatağına sığmayan Fırat’tan say. Nesimî’ye gitmek için rüyada Settar Han’dan söz alırım masal sularına girer Fuzuli’den, Şehriyar’a akarım sen beni Kura Nehri’nde köklere akandan say. Herkesin anlamı var görevliyiz dünyada sevgi aya, öfke karanlığa benzer çoğu…

İncele...

Yokmuşlamak – ASLIHAN TÜYLÜOĞLU

Birkaç kez geçti yağmur açık pencerelerden Portakallardan, tepelerden, içe dönüşlerden Acıyan yüzlerinden insanların, geçinme kaygısıyla Günlere bulaşan kanı yıkama telaşından Yontuldu dizelerden gelen taşla soy ağacım Bir sağanaktı sözcükler dünyayı anlamaya Umut çaldığıma dair mısır bahçelerinden Asılsız bir haber olduğum yıllar Eğri bir mayıstan kirazlı hazirana Değil kalbinize yalnızlığa bile değmemişim Sadece benimmiş aklımdaki her…

İncele...

SERAP – BİLSEN BAŞARAN

sarp yamaçlardan süzülerek indiren ömrümüzün sırtındaki kanattır anne ömre uzun bir umut sesi düşer babalardan uykulu alnımızdaki öpücüğe saklanan. ana olmak emektir tartısız vermek dorukça sevmek su üstünde yürümektir bile bile bir dehlize girip sorgusuz ilerlemektir hayatın günlerini saçlarıyla karadan ak’a süpürebilmektir verdikçe büyümektir iki olmak üç olmak dörtlenmektir ana olmak sorgusuzca parçalara bölünmektir- kim…

İncele...

dante /Dilek Özkan 

kıyınızdan güz geçti görmediniz kuytunuzdan sabah yüzünüzün bir yanı geceydi öpülmemiş bahçe bir yanı eski kitaplar arasında kurumuş hüzün kokuyor şimdi bütün güllerin ağzı kumların üstünde efkarlı bir eylül tenine anlam katan güneşe sesleniyor uzak komşuların çamaşır iplerinde seni arıyorum dante kanayan zamanın morarmış dudaklarını yeni bir gök ısmarlayalım yeni bir serinlik denizlerin ardına saklayalım…

İncele...

VEBAL – HÜLYA ATILGAN

sen yusuf’un asasında bile çiçek açtın yıldırımını salıp karnıma neden cenneti soktun çeldiğin aklıma tırnakların batarken etime kendi uçurumumdan düşüyorum ateşli rüzgarlar esiyor içinde bile üşüyorum bu yangına odunu sen attın günahı sevap Sevabı günah ademle aman Allah’ım kızını neden yalnız bıraktın

İncele...
FacebookTwitter