tamam geldim
yaralarıma toprak karışmış
kırgın ve perişan
içimde ısırgan dalı
hırlayan gövdem
geceye bastı ayağını
ya bulamazsam
bülbül gibi tarağım
bir tilki gördüm
et çıkarmaya kararlı
ateş ettim
bir köy bastım
yokladım ceplerimi
gören var mı
ya bulamazsam
güneş
şahdamarima dokundu
ben biledim bıçağımı
avazı hoştur dedim
kulaklarımda fakirlikten sıcak yanım
adını sevdi
ya bulamazsam
sudan korktum
kıvılcım kesti bakışlarım
koşamıyorum
ölümden ölüme fark var
eski tadı yok düğünlerin
ne işit ne söyle
ya bulamazsam
horozların sesi de yok
kaçını kestiler
kış yaklaşıyor
gözlerim görmüyor sayıklıyor
sabahın altısı
ayaklarım donuyor
basmaya cüret edemem
yalnızlık
ne haldeydi