mevsim kırmızı nar
senin için dizilmiş kabuğun içine
gittikçe kızarıyor çocuğun süt dişleri
sarı yaprakların kendiliğinden dökülüyor
kuş tüyü demiyorum ben onlara
yakın oturdum bir ressama
yüreğimi çıkardım balkona
eğilmez başın şafağından baktım uzaklara
gün elden çıkmış burgu burgu yükseliyor
denizin tuzlu suları kıyıdan başlamış fırtına
şaşkın şaşkın bakan kadınların ürpertisi
uzak doğulu çekik gözlerin olsun
can eriğine sığındım senden önce
yazın akışı suyun içinde
kayısı çiçekleri direncin aynası
bir bahçenin içinde büyür insanı hası
senin için kurduğum sofraların somunu
toprak damların böğründe kalmış
güz günü yaktığımız fırınlar
yazdan içkin bakıyor külüne
boşuna heveslenme rüzgarı yeğle