ŞEHİR – ABDÜLKADİR BUDAK

Sen orman yangınını Büyütüyorsun içinde Kaçışıyor ceylanların Dalların düşüyor bir bir Ey kendi sularıyla ateşlerini Söndüremeyen şehir Farkın yok değneksiz körden Sağa sola çarpa çarpa Sürdürürsün yaşamını Neyin varsa çirkin kirli Başın bütün gün önünde Suçun caddeler dolusu Büyür gökdelenler gibi Kuşanmışsın silahını Namluya kurşun sürülü Kimden buyruk alıyorsun Bir liste çirkin elinde Sıra hangisinde…

İncele...

SUYUN DİNLEDİĞİ -Müslüm Çizmeci

Suya inandığım zamanlardı Nehri dinleyip denizi adımladım Bir kol saati yanımdan esip geçti Rüzgar hatırımı sordu Sessizlik bi tık yordu Henüz adım atmadığım koydu Kimi arasam bulduğum oydu Suya ağzımı dayadığım zamanlardı Nehrin içine deniz sakladım Kabuğunu ayıklayıp biriktirdim kumunu Yol saat 12’de durdu Rüzgar topladı saçlarımı Ses başımı okşadı Çöp toplayan kamyonları dinliyorum Avrupa’ya…

İncele...

Emily DİCKİNSON – Açlık

Açlık çektim uzun yıllar Geldi nihayet öğle yemeği vaktim Sokuldum titreyerek masaya Ve o tuhaf şaraba dokundum Masalarda görmüştüm böylelerini Aç, bir başıma dönerken eve Sahip olmayı ummadığım zenginliği Görmek için baktığımda pencerelere Bol ekmek nedir bilmiyordum Çok farklıydı doğanın yemek odasından Kuşlarla benim sık sık Paylaştığımız kırıntıdan Bu bolluk beni incitti, öyle yeniydi ki…

İncele...

Olmuyor – Ömer Faruk Hatipoğlu

bir çocuk, ayağı çıplak pabuç olmak istedim ama bir çocuk daha gördüm bin çocuk daha, yüz bin olmuyor bir çocuk, öldürülmüş devlet olsam dedim, bu kötü katil olmak daha kötü daha zor biri isyan var dedi biri intihar olmuyor üşüyen kediye yuva olmak donan kuş için güneş kıtlığa kuraklığa yağmur çiçeğe kar, tozuna rüzgâr olmuyor…

İncele...

ŞÜKRÜ ÇİFTÇİ – SEN UYURKEN

sen uyurken, karanlığı dişliyor gecenin köpekleri damlardan su akıyor yavru bir martı düşüyor pencerene sen uyurken ben geceyi bekledim belki son döngüsüydü dünyanın, sandım ki gözümün levhası aktı ve aktığı yerde kurudu mühür perçemsiz kaldı yüzünün yarası siz de yazıldığı gibi söyleniyorsa, kalbinin karanlık odasına yaz beni sen uyurken, uykusuz rüyalar içinde hastalar ölü kelebekler…

İncele...

HİCRİ İZGÖREN “ÇIĞLIK” – SABİT KEMAL BAYILDIRAN

ÇIĞLIK Bana kanlı mühürler kaldı 0 tarih tacirinden Uçurumlar, çığlıklar ve ölüm tarifleri Bildiğim tüm masallardan topladım acılan Bir karanfil gibi yakama iliştirdim Yaşamak dedim adına sığınaklar emzirdim Bütün sözcükleri yüzleştirdim ateşle Anlatamadım günlerin cehennemini Odalara kirli haberler taşınıyor durmadan Acıya kurmuşlar sanki vericileri Bütün sevinçler çarmıhta, hızla yaşlanıyor çocuklar Bozguna uğramış aşk düşürmüş bayrağını…

İncele...

AY KESİLERİ – ZEYNEP KURADA

  1 Ben seni Bütün dillerde özledim Arkana bakma diye Seni yanına bıraktım ve Döndüm yüzüme 2 Ki Balkonda unutulan çocuğu Anlardan, anılardan Kapı aralığından getirirsin diye Duymayan bir evden Sesli bahçeler yaptım Ellerinden bildim 3 Ve bilmek iyi geldi Seni Bütün gece anladım Gün kısalıyor işte Ertelesek de Bu günlerde yaz yine bitebilir 4…

İncele...

AKIL DÖKÜMÜ – ÇAĞRI TOPSÖKEN

en çok nerede gerçeksem orasıdır işgal altında evliyaların kimlik tespiti için iniyorum gökyüzünden iniyorum rüyaların merdiveninden ilaçların, yan etkilerin, krizlerin iniyorum, yeniden doğarak aklınızın küllerinden düştüğümü sanacaklar intihar sayılmayacak boşlukla birleşmem bir yoldur nihayetinde zaman ve mekan belirtmeksizin yoldur, beynini paramparça görerek yeryüzünde evliyaları tutun, kim olduklarını bilmeliyim kendi aklımın sonsuz evreniyim çünkü bilindik bütün…

İncele...

KÖSELE ÇİLESİ – HİLMİ HAŞAL

Gideceksiniz diyor, koynunuzdaki yalanlar belirtiyi sezmekse bilmek, görmek sancıyı silineceksiniz, dijital gözler söylüyor bunu ölüm beklenmez, gelir kaçınılmaz bit-işiniz hileli kantar karanlığı, sahtekâr ruh merceği zavallı avareliğinizi taşır o katran çukuruna vicdanın nabzı e-tanrının güdümünde, naçar mikron kayıtları ilenci kışkırtır, örseler ilacı tabaka derinliği, tabaka kalınlığı an’ın tescil darbesi, şimdi mührü kalbe, çılgın taşikardi sancı…

İncele...

GÜN AŞIRI AĞRI – AHMET GÜNBAŞ

İhsan Özalp, ilk kitabı Tok Karnına Çekilecek Acılar’dan (2019) sonra, Didem Madak’ın, “ağrıdurmadanağrıdarmadanağrıdurmadanağrı ağrı benim / durmadan doruğuna tırmandığım meğer yüksek bir dağmış” dizeleri doğrultusunda geliştirdiği ‘ağrı’ merkezli yeni şiir kitabı Gün Aşırı Ağrı’da,** biraz daha şiirin içine giren, hatta girmekle kalmayıp üstüne koyan girişken ve gelişken bir tutum içinde görünüyor. Öyle ki içe bakarken…

İncele...
FacebookTwitter