Lokman Kurucu

SAYIN TANRIM – ÖZGE SÖNMEZ

hangi soğuk rafında unutulduk uzayın sayın tanrım bunca savruk yıldızın içinde nasıl da alçakça yalnızım alacağım var senden kalbime saldığın hüzün adına annemi koy alnıma bir de delirmiş şiirleri öldürerek dirilttiğim aklıma tüm dilleri öğret sonra hepsini unuttur dilsizin diliyle çek “ölmek” fiilini yüklemsiz cümlede gizli özne olayım aynaya bakarken katiller karşılarında gözyaşı gibi durayım…

İncele...

yaşam ritüeli / seval arslan

-inanç nerede başlar, yanılgı nerede? nereye çekilir ince çizgi, gerçek nerede?- yer sarsılıyor, gökyüzü titriyor, değişiyor su’yun rengi ağaçlarla konuşuyorum, taşlarla, kuşlarla… kitlesel direnişin ortasında elimde bir meşale: kırmızı bez ciltli kitap -yaşam ritüeli- (psikolojik değil, sosyolojik otopsi) denize bakıyor odamın penceresi kasırganın alaycı sözleri alıp götürüyor sesimi ötelere kökleri dallarından yere uzayan ağaç gibiyim…

İncele...

seni rahatsız etmiyorum ya baba – ayşen [deniz] onaral

yakıldı smyrna ıslandı yüzüm ölülerin yıkandığı bahçe ağacı keserek tükenen gün yolağzına kemiklerin yığıldığı kırık cam gogol’ ü keşfetmekten yorgun yan yana iğreti anlar yutmak için her şeyi kusmak asfaltta ezilen yengeci, şu sıradan şeyi içime çalışan beton mikseri sesinde ne var acının ruhuna öfkeli biraz dursa denize baksa varyanttan varyanta bir yaprak koparmak ibrelerle…

İncele...

ARAF – ÖZLEM TEZCAN DERTSİZ

konum atsam bulamazsın, çünkü kayboldum talanla kalan arasında bir yerde çelme sokak belki, düşkıran apartmanı ya da cehennemden kiralık dünyaevinde. öpmeden önce son çıkıştan süzülürken sen gitmek için onca aydan açarayı seçmişken deli gibi güller açtım caddeye karşı içim görünmüyordu oysa dikenden seller sular gibi okurken aşk şiirlerini kalbimin kitabında neden hep kekeledim? söylemedi sokaklar,…

İncele...

Avlusu Düğün Gecesi – Neslihan Perşembe Kulakoğlu

Süslü geminin bordasında aşk Akdeniz dalgalarında neşe Gavûr dağlarının gözyaşı ağaç köklerine düşen sevinç. Yasef dost halayında Yusuf kuyudan çıkmış Joseph’in sofrasında hoşgörü ikram ediyorlar düğün alayına… Baştan çıkıyor anasonla Uzun Çarşı peynirleri baharatlar cilveli kızlar içlenen köftelerin kalbinde. Yaşlı avluyla dans ediyorlar ılık ezgisinde Harbiye’nin asi çağları diriltiyorlar. Gelin bilir miydi kendisiyle Hatay beyazları…

İncele...

devir – Esra Ünal Sağlık

devir *derviş zaim’in devir filmine bir filmde gördüm boynuzu kesilmiş geyiğe tahta boynuz yapan adamı mavisi solgun dünyanın atsız süvarisiydi belki mezarlar parselledi tenime çarpa çarpa ilerleyen şehir. beni sadeliğimden vurdu karmaşa annelerin kalbi sıvılaşsın istedi gizleri maskelere yeğleyen yanım böyle yitirdim bu karnaval havasını tekinsiz sokaklarda öldü kadınlar. oysa umudu kodlasınlar istedim kurslardan esnedi…

İncele...

HİÇ OLMAZSA BİR CUMARTESİ – Semiha Taş Özenç

Sürdü cezveyi kora haram evin gözleri kudurgan öfkeyi kustu ateşe. Bütün ömrü kar altında kapıda küfürlü gözler iğrençliği getirdi odaya yapışkan ten kokusuyla adam. Acılar koyun koyuna yatakta aklındaki teslimiyet zindan bahçeye bakıyor kederli altüst olmuş evin her penceresi, göğün yüzü kırış kırış allak bullak bakışı. Kanında yürüyor yedi kuşak sınıraşan uçları tomurcuk. Şimdi gökyüzü…

İncele...

Öpücük Şiirleri Antolojisi – Gülce Başer

Beyaz bir şapkadan düşüyoruz, tavşanlarla birlikte Tam oraya kuruluyor benek, avuç içlerime kadar dudak kesildiğim Tutsanız onları sizinkilere dek Önümüz ortamız ruj renk Heceli parmaklarınızla yasemin üfleyen gecelerden geçerek Büküldüğümüz… Sâki merdivenden aşağı loş beyaz Beni duvara yasladın ve sürttün burnumu Bir açıklama buldum kendime, düşün düşün İnsan çeker kendi nazını hatırına Nefesleri boğazdan alan…

İncele...

Say – Fatma Aras

Nazlı bir bulut iner ağzına çeker nehir, düşerim haya bakışlarım köpüklenir bir köprünün altında bir sese tutunurum sen beni yatağına sığmayan Fırat’tan say. Nesimî’ye gitmek için rüyada Settar Han’dan söz alırım masal sularına girer Fuzuli’den, Şehriyar’a akarım sen beni Kura Nehri’nde köklere akandan say. Herkesin anlamı var görevliyiz dünyada sevgi aya, öfke karanlığa benzer çoğu…

İncele...

Yokmuşlamak – ASLIHAN TÜYLÜOĞLU

Birkaç kez geçti yağmur açık pencerelerden Portakallardan, tepelerden, içe dönüşlerden Acıyan yüzlerinden insanların, geçinme kaygısıyla Günlere bulaşan kanı yıkama telaşından Yontuldu dizelerden gelen taşla soy ağacım Bir sağanaktı sözcükler dünyayı anlamaya Umut çaldığıma dair mısır bahçelerinden Asılsız bir haber olduğum yıllar Eğri bir mayıstan kirazlı hazirana Değil kalbinize yalnızlığa bile değmemişim Sadece benimmiş aklımdaki her…

İncele...
FacebookTwitter