Yokmuşlamak – ASLIHAN TÜYLÜOĞLU

FacebookTwitter

Birkaç kez geçti yağmur açık pencerelerden
Portakallardan, tepelerden, içe dönüşlerden
Acıyan yüzlerinden insanların, geçinme kaygısıyla
Günlere bulaşan kanı yıkama telaşından

Yontuldu dizelerden gelen taşla soy ağacım
Bir sağanaktı sözcükler dünyayı anlamaya
Umut çaldığıma dair mısır bahçelerinden
Asılsız bir haber olduğum yıllar

Eğri bir mayıstan kirazlı hazirana
Değil kalbinize yalnızlığa bile değmemişim
Sadece benimmiş aklımdaki her anı
Yalnız bana dönermiş öpüp gönderdiğim acı
Ellerim kitaplardaki toza bulanmış
Miyop aklımla yürürken dalgın kalabalığa
Çarpıştım ağır bir levhaya yazılanla
Yokmuşladım kendimi asırlık kalelerden
Burçlarına diktim acı mavi sözcüklerimi.

Dokunuşu ağır geri dönen bakışların
Tekrarı çoğalan soruların ve kaçkın yasın
Taşın inandığı sabır un ufak
Kalbim parçalarını toplamayacak
Gidince sustuğum her şey bağıracak gökyüzüne
Birkaç kez daha geçecek yağmur sokaklardan
Ben olmayacağım soluk soluğa kapıyı çalan
O zaman Nisanları kurutun takvimde
İkindi suları taşlara düşen damlaları dinleyin
Kızıl bir yalan düşleyin gecelerinize
Sokak çocuklarına beyaz güvercinler serpin

Küçük kızların elinden tutup
Bilinmez nehirlere gittiğimde.

FacebookTwitter
FacebookTwitter