9 Nisan günü Paris’te bir şair hayata veda etti. Ülkesinden uzakta, sürgünde…
Dersimliydi. Dersim’in merkeze bağlı eski adı (Xeç) olan Demirkapı Köyü’nde 1958’de dünyaya geldi.
O şair, yazar Emirali Yağan’dı.
Emirali, Ankara Eğitim Enstitüsü ve Paris 8 Üniversitesi Modern Yazın Bölümü’nü okudu.
1980 askeri darbesi ülkeyi karanlığa sürüklediği günlerde Emirali ’de siyasi nedenlerle tutuklandı.
Darbe yıllarında hak, hukukun olmadığı mimli bir cezaevi olarak bilinen, anılan Mamak’ta hapis yattı.
Cezaevinde yazmak gelenek midir?
Yazgı mıdır?
Tarihsel olarak bakıldığında, içeride yazarak sanata, edebiyata, müziğe katılan birçok değeri anlatmak mümkündür.
Emirali ‘de o değerlerden biridir. Mamak’ta kaleme aldığı ilk şiirlerini Urmiye Mavisi adıyla 1989’da kitaplaştırdı.
Cezaevinden çıktıktan sonra yurtdışına çıktı. Paris’te yaşadı. Doğup büyüdüğü topraklardan uzak kalmadı. Yaşadığı coğrafyanın acılarını unutmadı.
Mayıs 2013’te Beyaz Dağ’da Bir Gün kitabı yayınlandı.
“15 Ağustos 1938’de Dersim’de neler oldu?” sorusunu sordu. O gün Beyaz Dağ’da yaşananları tanıkların anlatımlarıyla yazdı, kitaplaştırdı:
“Beni bu ölülerin arasında bırak, ben bir ölüyüm, benimle oyalanma var git, sen kendi selametini ara! Bir alay asker gelse artık umurumda değil; bu yüzkarası dünya artık yaşanacak dünya değil.”
“Ablamın ağırlığı üzerime bindi. Ağırlığı altından kurtulmak yerine tırnaklarımla toprağı kazıyor, yerin dibine girmeye çabalıyorum. Üzerime ablamın ılık kanı boşalıyor. Ben ha bire toprağı tırnaklıyorum. Toprağın altına girmek için cebelleşirken kendimden geçmişim.”
“38’den sonra yirmi yıl bizim buralarda davul zurna çalınmadı. Düğünler sessiz, törensiz bir biçimde olup bitiyordu.”
Yıllar geçse de Dersimliler “Tertele”yi unutmadılar.
***
Yazıyı, şair, yazar Emirali Yağan’ın “Ömrün Final Sahnesi” şiiriyle bitirelim.
İki zaman arasında salınan
Bir sarkaç gibi duruverse kalbim
Söylenecek ne kalır geriye
Zangoç yoruldu, çan sustu, seda bitti.
Yüzünün Kabesizliği ve cenaze namazın
Final sahnesi ömrünün en garip çelişkisi
Geçtiğin yollara bir daha dönmeyeceksin
Adının son kez anıldığı yerde unutulmak korkusu
Üzülme, ölünce her şey geçer
Şimdi bir yıldız kaysa, o son gidişindir senin
Bir yerde birilerinin seni beklediğini
Ve hep bekleyeceğini sen bilmeyeceksin
Yaşamdan sonra ölümden önce
Sonsuzda bir yere varacaksın, orada kal
Ölümün miladı, miladı yok, ölüm sensin
Gidenler birlikte götürürler gölgelerini
Gidenler gitsinler, ölümü bekletmemeli
Celladını içinde taşıyan hayat
***
Altı şiir kitabı bulunan Emirali Yağan Dersim Tertelesi’ni konu alan “Qelema Sure/ Kırmızı Kalem ve Kara Vagon belgesellerine metin yazarlığı yaptı.
Emirali, 13 Nisan 2022 günü doğup büyüdüğü köyünde toprağa verildi.